Geçmişle gelecek arasında ki bağı üstlenen, nesillerin emanet edildiği, geleceğimizin mimarı, kıymetli öğretmen arkadaşlarım, “Öğretmenler gününüzü” en içten duygularımla kutluyorum.

Bilgeliğin, gelecek nesillere ufuklar açmanın, toplumları karanlıktan aydınlığa çıkarmanın, değişimin, güvenin, başarının, hoşgörünün, sevmenin, hayatı fark etmenin,  bir şeyler beklemeden hep vermenin, kısaca öğrenmenin, öğretmenin; geçmişin, geleceğin imzasıdır öğretmen.

 Öğretmenlik peygamber mesleğidir. İnsanları, insan olmanın üstün özellikleriyle tanıştıran, yetiştiren, eğiten peygamberlerdi. Bugün, bireyleri eğitmek öğretmenlerin kutsal bir görevidir. Bir eğitimcinin dediği gibi “çocuk bos bir levhadır, üzerine neyi yazarsanız onu okursunuz.” Biz küçücük beyinleri, ilmek ilmek nakış gibi işlemeliyiz ki, onlarda geleceğin dürüst, çalışkan, pırıl pırıl, ahlak abidesi bireyleri olabilsinler.

Değerli meslektaşlarım; Unutmayalım ki;

 Hammaddemiz insandır ve hata yapma şansımız yoktur. Hatamız toplumun felaketi olacaktır. Bir insanı kurtarmanın, bir âlemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir. Başağın yetişmesine engel, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan öğretmenlerin yapacağı bir hatanın telafisi yoktur.

 Ben elmasım, sarraf sensin
Pırlanta isem, emek senin
Parlıyorsam, yaldız senin
Ama bir de parçalarsan
Kırık senin, kırık senin
Öğretmenim. 

Ben boş defter, kalem sensin
Doğru yazsan, yarın senin
Güzel yazsan, ikbal senin
Ama bir de karalarsan,
Vicdan senin, vicdan senin
Öğretmenim. 

Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bunun için öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri, gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekir. Öğretmen, hayatının her aşmasını planlamalıdır. Planı olmayanlar, başkalarının planına uymak zorunda kalırlar. Öğretmen yarını bir gün önceden yaşayan kişi olmalıdır. Onun hayalleri olmazsa, başkalarının hayallerinin de önemi olmayacaktır. Öğretmen, yaptıkları kadar yapamadıklarından da sorumludur. Meşhur bir filozofa: Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz, diye sorulduğunda, Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş. Öğretmenin kendindeki gücü fark etmesi, harekete geçirmesi ve elindeki işlenmeyi bekleyen servetin kıymetini bilmesi gerekir. Çeşitli bahanelerin ardına sığınarak kendindeki bu gücü ve serveti eritmemelidir.

Bu kadar şerefle anılan bir mesleğin mensupları olan, kıymetli öğretmen arkadaşlarım; ne kadar ağır bir yükün emanetçileri olduğunuzun bilinciyle çalıştığınızdan eminim. Hepimiz bilmekteyiz ki, milletlerin var oluşlarını ve yok oluşlarını belirleyen öğretmenlerdir.

Mesleğe yeni katılan öğretmen arkadaşlarımıza, başarılar diliyorum. Emekli olan öğretmenlerimize bundan sonraki hayatlarında huzur temenni ediyor;  ahirete irtihal eden öğretmenlerimize de Allahtan rahmet diliyorum.

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.   

 

Hepinize saygılar sunuyorum.

Hüseyin OMAÇ

İlçe Milli Eğitim Müdürü